Kozmetik Diş Hekimliği
Geleneksel Diş Hekimliği, en genel haliyle ağız ve diş sağlığını ön plana alırken Kozmetik Diş Hekimliği, dişleri ve gülüşleri ön plana çıkarmayı hedeflemektedir. Diğer bir deyişle Kozmetik Diş Hekimliği dişlere estetik yaptırılması olarak da açıklanabilmektedir. Yıllardır süregelen Kozmetik Diş Hekimliği’nin son zamanlarda daha fazla tercih ediliyor olmasının en büyük sebebi, günümüzde kullanılan malzemelerin geçmiş zamanlarda kullanılan malzemelere göre daha dayanıklı, doğal ve estetik olmasıdır. Sonuçlar başarılı ve göze hitap edecek şekilde oldukça kişilerin herhangi bir sağlık problemi olmadan Kozmetik Diş Hekimliği’ne yönelmesi de oldukça normal karşılanmaktadır. Kozmetik Diş Hekimliği sayesinde artık milyonlarca insanın daha güzel gülümsemesini sağlayan birçok tedavi çeşidi bulunmaktadır.

Gülüş Tasarımı (Estetiği) Nedir? Nasıl Yapılır?
Gülüş tasarımı daha estetik ve doğal bir gülüşe sahip olmak isteyenlerin tercih ettiği, estetik diş hekimliği alanında büyük ilgi gören uygulamalardan biridir. Her hasta için gülüş tasarımının ayrı olarak planlanması ve uygulanması gerekir. Bu açıdan bakıldığında kişiye özel tasarlanan diş hekimliği uygulamalarından biri olduğu da söylenebilir. Sadece kadınların değil erkeklerin de son yıllarda daha fazla ilgi gösterdiği gülüş tasarımıyla daha çekici, daha estetik ve daha güzel bir gülüş elde etmek mümkün oluyor.

Multidisipliner bir yaklaşımla gerçekleştirilen gülüş tasarımının hastanın talepleri de dikkate alınarak gerçekleştirilen bir uygulama olduğunu ekleyelim. Elbette mevcut diş ya da diş eti sorunlarının giderilmesi gibi işlemleri de kapsıyor. Bu nedenle her hasta için belirlenen sabit uygulamalar devreye girmiyor. Hastanın ağız ve diş yapısına bağlı olarak hangi işlemlerin yapılması gerektiği belirleniyor. Bir planlama dahilinde bu işlemler hayata geçiriliyor.

Gülüş Tasarımı (Estetiği) Hangi İşlemleri İçerir?
    • Çürük diş tedavisi
    • Diş eti hastalıklarının tedavisi
    • Diş temizliği
    • Diş eti estetiği uygulamaları
    • Diş beyazlatma işlemleri
    • Eksik diş sorununu gidermeye yönelik tedaviler
    • Çapraşık diş sorunu varsa ortodontik tedaviler
    • Diş kaplama uygulamaları
    • Çene eklem bozukluklarının tespit edilmesi ve gidermeye yönelik tedaviler

Bu listede yer alan işlemlerden de anlaşılabileceği gibi hastanın ağız ve diş yapısıyla ilgili sorunlarının giderilmesi önceliklidir. Sonrasında daha güzel bir gülüş için yapılması gereken işlemler devreye girer. Tüm bunlar bir bütün olarak ele alınır ve diş hekimi tarafından belirlenen bir planlama doğrultusunda uygulamalar gerçekleştirilir.

Gülüş Tasarımı (Estetiği) Nasıl Yapılır?
Gülüş tasarımının hasta için ne ifade ettiği önem taşıyor. Hastanın bu işlemden neler beklediği ve ihtiyaçlarının neler olduğu net bir biçimde belirlenmelidir. Bu nedenle hasta ile gülüş estetiği hakkında görüşülmesi, taleplerinin değerlendirilmesi ilk aşama olarak düşünülebilir. Bu tasarım çalışması kapsamında video ve fotoğraf çekimleri yapılarak dijital ortama aktarılır. Ağız içi ölçülerin de alınması gerekir. Özel yazılımlar ile dijital ortama aktarılan görseller üzerinde bir tasarım çalışması yapılır. Bu tasarım çalışması hastanın daha güzel bir gülüşe kavuşması için yapılması gereken işlemlerin belirlenmesi için önemlidir.

Hasta ile diş hekiminin yapılacak olan gülüş tasarımı çalışması konusunda mutabık olması durumunda uygulama aşamalarına geçilebilir. Öncelikle mevcut problemlerin giderilmesi gerekir. Bu problemler genellikle çürük diş, eksik diş ya da dişlerde çapraşık görünüm gibi sorunlar olabiliyor. Bu problemleri gidermeye yönelik tedavilere hemen başlanır.  Tedavilerin tamamlanmasının ardından hastanın ihtiyaçlarına bağlı olarak diş beyazlatma ya da diş kaplama gibi daha önceden belirlenen işlemler gerçekleştirilir. Bazı hastalarda gülüş tasarımının dudak ve yüze yapılan dolgu işlemleri ile desteklenmesi de tercih edilebiliyor.

Altın Oran Nedir?
Hastalar gülüş estetiği uygulamalarını araştırdıklarında diş estetiğinde altın oran kavramıyla karşılaşabiliyorlar. Altın oranın 0.618,1 ve 1.618 arasındaki matematiksel oran olarak tanımlanabileceğini ve 1.618 ϕ Phi sembolü ile ifade edildiğini belirtelim.  Doğada var olan kusursuz geometrinin sayısıdır ve gülüş tasarımında da simetri elde etmek için bu orandan faydalanılır. Bu kapsamda üst kesici dişlerin genişliği ve yüksekliği, yüzün yüksekliğinin 16’da 1’i olarak şekilde tasarım yapılır.

Dijital Gülüş Tasarımının Avantajları Nelerdir?
Dijital gülüş tasarımı uygulamaları, işlemler yapılmadan önce kişinin nasıl bir gülüşe sahip olacağını önceden görmesini sağlar. Bu da en önemli kazanımların başında gelir. Günümüzde özel olarak hazırlanan yazılımlar ve son teknoloji bilgisayar uygulamaları sayesinde çekilen video ve fotoğrafların üzerinde gerçekçi değişiklikler yapılabiliyor. Bu da hastaların henüz işlemlere başlanmadan sonucu dijital ortamda görmesini sağlıyor. Dolayısıyla tedavilere başlanmadan hastanın sonucu görmesi, kendini daha iyi hissetmesini ve daha kararlı olmasını da beraberinde getiriyor.

Elbette bu durumun sağladığı bir diğer avantaj da hastanın işlemler sonucunda bir sürpriz ile karşılaşma olasılığının ortadan kalkmasıdır. Hasta memnuniyeti garantili işlemler arasında değerlendirilmesi de bundan kaynaklanır. Hastanın ağız ve diş sağlığının korunması ise bu işlemlerin temel hedefidir. Yapılan uygulamalar ağız ve diş sağlığına zarar vermeyen işlemler olduğundan güvenle tercih edilebilir. Gülüş tasarımına başlanmadan önce diş hekiminiz ile görüşmeniz ve merak ettiğiniz tüm soruları yöneltmeniz önemlidir. Bu sayede aklınızda bir soru işareti kalmayacağı için kendinizi daha rahat hissetmeniz de mümkün olacaktır.


Dijital Gülüş Tasarımı Ne Kadar Sürer?
Tedavi süresinin her hastada aynı olması mümkün değildir. Çünkü daha önce de değindiğimiz gibi gülüş tasarımı uygulaması kapsamında hangi işlemlerin yapılacağı kişiden kişiye değişiyor. Bazı hastalarda tek bir diş çürüğünün tedavi edilmesi gerekirken bazı hastalarda birkaç dişte çürük oluyor ve haliyle daha fazla sayıda dişe müdahale edilmesi gerekiyor. Bu örnekten de anlaşılabileceği gibi toplamda ne kadar zaman gerektiği konusunda net bir süreden söz etmek doğru olmayacaktır. Ancak gerekli tasarım çalışmasının dijital ortamda yapılmasının ardından diş hekiminiz size tahmini bir süre bilgisi verebilir.


Dijital Gülüş Tasarımı Nasıl Yapılır?
Dijital gülüş tasarımı aşamaları şöyledir:
    • Ağız ve diş yapısı muayene edilir, mevcut sorunlar tespit edilir.
    • 3D ağız içi tarayıcısı ile dişlerin dijital ölçüsü alınır.
    • Özel stüdyo ortamında hastanın yüz fotoğrafları ya da videosu çekilir.
    • Dijital ortamda gülüş tasarımının yapılması sağlanır ve hastanın da görüşü alınarak son şekli verilir.
    • Ağız ve diş yapısı ile ilgili sorunlar giderilir, gerekli tedaviler yapılır.
    • Daha estetik bir gülüş elde etmek için gerekli olan diğer uygulamalar gerçekleştirilir.


Gülüş Tasarımı (Estetiği) Herkese Yapılabilir Mi?
Çok daha hoş bir gülüşe sahip olmayı kuşkusuz herkes ister. Artık gülüş tasarımı çeşitli sorunlar yaşayanlar için de uygulanabiliyor. Ancak öncesinde mutlaka problemlerin giderilmesi gerekiyor. Aşağıdaki sorunları yaşayanlar gülüş tasarımından faydalanabilir:
    • Diş dizilimi ile alakalı sorunu olanlar
    • Dişlerin boylarında düzensizlik olanlar
    • Diş lekesi ya da dişlerinde renk değişimleri olanlar
    • Eksik diş sorunu bulunanlar
    • Diş etlerinin görünümüyle ilgili problem yaşayanlar
    • Diş eti ile diş arasındaki orantıdan rahatsızlık duyanlar

Randevu alarak basit bir muayeneden geçmeniz, gülüş tasarımının uygulamaları için uygun bir aday olup olmadığınızı öğrenmenizi sağlar.

Gülüş Tasarımında Önemli Olan Faktörler
Bazı faktörler gülüş tasarımı uygulamalarında önemlidir. Bunun ilki yaş denebilir. Diş hekiminin uzmanlığı, tecrübesi de hastanın beklentilerinin karşılanması noktasında önemli bir husus olarak karşımıza çıkar. Bu uygulamalarda temel amaç hastanın yüzüne en uygun olan diş ve diş eti görünümünü elde etmek oluyor. Elbette gelişen teknolojiler sayesinde dijital ortamda kusursuz bir tasarım yapılması mümkündür. Ancak bu tasarımın hayata geçirildiği noktada diş hekiminin deneyiminin ve uzmanlığının da önemli olduğunu belirtmek gerekir.

Hastanın bazı işlemlere sıcak bakmaması durumunda istenen estetik gülüş görünümü yakalanamaz. Örneğin dişte leke olması ve hastanın diş temizliğini istememesi halinde gülüşün estetik ve güzel görünmesi konusu da sekteye uğrayacaktır. Bu nedenle hastanın yapılması gereken işlemler konusunda diş hekimi ile hemfikir olması da gülüş tasarımında önem taşıyor.


Gülüş Tasarımı (Estetiği) Yaparken Nelere Dikkat Edilir?
Hastanın ağız ve diş sağlığının korunması, mevcut rahatsızlıkların giderilmesi ve tedavilerin yapılması, gülüş estetiği uygulamalarında dikkat edilen unsurlardan biridir. Yapılan işlemlerde dikkat edilen unsurlara şu örnekleri verebiliriz:
    • Hastanın yüz şekli
    • Dudak yapısı
    • Dişlerin uzunluğu ve genişliği
    • Diş diziliminde sorun olup olmadığı
    • Diş etinin özellikleri
    • Dudaklar ve dişler arasındaki uyum
    • Hastanın beklentileri, talepleri

Hem kadınlarda hem de erkeklerde tüm bu faktörler dikkate alınıyor. Hastanın memnuniyeti de ön planda tutulan unsurlardan biridir. Bu nedenle hastanın bu uygulamalardan neler beklediği de ön planda tutularak bir tasarım çalışması yapılır.


Gülüş Tasarımında Yüz Şekli Önemli Mi?
Elbette gülüş tasarımı uygulamalarında yüz şekli önemlidir. Ancak bunu sadece bazı yüz şekillerine sahip olmak durumunda gülüş tasarımından faydalanıldığı şeklinde algılamamalısınız. Yüz şekliniz ne olursa olsun, bu özel uygulamalar sizin için de hayata geçirilebilir. Yüzün dişler ve gülüş ile bir bütün içerisinde olduğunu unutmamalısınız. Bu bütünlüğü bozmadan ve hatta yüz şekline daha uygun bir gülüş tasarımının elde edilmesi ise çok daha çekici bir gülüşe sahip olabilirsiniz.


Laminate Veener – Gülüş Tasarımı
Diş üzerinde minimum preperasyon ile uygulanan protetik tedavi şeklidir. Poreslen kalınlığı 0.4-1.5 mm arasındadır. Dişin ön yüzeyine ince porselen tabakası çok kuvvetli yapıştırıcılar ile yapıştırılır. Dişe hiç dokunulmayan restorasyon tipleri de mevcuttur. Laminate veneerler için sağlam diş dokusu varlığı çok önemlidir. Laminate veneerler Dişin boyu, şekli, rengi, pozisyonu gibi gülüşü etkileyen önemli özellikleri istenilen şekilde değiştirilip.güzel bir gülüş tasarımının kişilere sunar.


Lamina kaplamalar kimlere yapılır?
Diş ve çene gelişimini tamamlamış, dişlerini ve gülüşünün görüntüsünden memnun olmayan herkese lamina kaplamalar yapılabilmektedir. Lamina kaplamalarına ihtiyaç duyulan durumları şu şekilde sayabiliriz;
    1. Ön dişlerde kırılma ve aşınmaların bulunduğu durumlarda
    2. Beyazlatma tedavilerinin yeterli gelemediği ölçülerde diş renklenmelerine sahip kişilerde
    3. Ortodontik tedaviyi tercih etmeyen hastaların hafif çapraşıklık durumlarında
    4. Ortodontik tedavi sonrası yeterli gülüş estetiğinin sağlanamadığı hastalarda
    5. Ön dişler arasında diastema adı verilen boşlukların bulunduğu durumlarda
    6. Ön dişlerdeki yüzeysel çürüklerde
    7. Diş boylarının orantısız ya da kısa olduğu durumlarda
    8. Diş minelerinin genetik olarak pürüzlü olduğu ya da yapısal bozuklukların bulunduğu durumlarda
    9. Diş şekillerindeki anatomik bozuklukların varlığında
    10. Renklenmiş ve eskimiş eski dolguların varlığında
    11. Gülüş tasarımının bir parçası olarak

Lamina kaplamalar dayanıklı mıdır?
Lamina kaplamalar yüksek dayanıklılıkta porselenlerden imal edilmektedir. Bu nedenle aşınmalara karşı son derece dayanıklıdırlar. Fakat ince yapılarından dolayı metal destekli ya da empress olarak anılan ve tüm dişi saran porselenlere göre daha hassastırlar. Bu sebeple çiğneme kuvvetinin yüksek olarak hissedildiği arka dişlere uygulanmaları tavsiye edilmemektedir. 

Doğru bölgeye doğru şekilde yapılan lamina kaplamalar, gerekli özen ve ağız bakımı sağlanırsa, çok uzun yıllar sağlıklı bir şekilde kullanılabilirler.

Lamina kaplamalarda nelere dikkat etmek gerekir?
Lamina kaplamalar hem hazırlık ve ölçü hem de uygulanma aşamasında hassasiyet gerektiren protezlerdir. Bu nedenle tedavinin el hassasiyeti yüksek ve lamina kaplamalar konusunda deneyimli bir hekim tarafından yapılması önemlidir.
Lamina kaplamalar aşınma kuvvetlerine karşı son derece dayanıklıdırlar fakat ince yapılarından dolayı dikey kuvvetler kırılmalara neden olabilmektedir. Bu nedenle diş sıkma ve gıcırdatma problemi olan hastalarda gece plakları ile kullanımları tavsiye edilir.

Lamina kaplamalar diş etiyle birebir uyum halindedir. Bu sebeple diş etlerinizde olabilecek bir rahatsızlık kaplamanın uyumunu bozup kullanım ömrünü kısaltabilir. Bu nedenle ağız hijyenine ekstra önem vermek gerekir. Fırçalamanın yanında diş ipi ve ağız gargaralarının kullanımı da ihmal edilmemelidir.
Tırnak yeme ya da sert yabancı cisim çiğneme gibi alışkanlıklara sahip hastaların lamina kaplamalar yapılmadan önce bu alışkanlıkları bırakmaları tavsiye edilir.
Lamina kaplamaların yapıldığı dişlerle sert kabuklu yiyecekler gibi aşırı kuvvet uygulayacak gıdaların ısırılmasından, herhangi sert bir cismin açılmaya ya da kırılmaya çalışılmasında, kaplamaların zarar görmemesi adına, kaçınmak gerekir.
Yılda iki defa yapılan diş hekimi kontrolleri de lamina kaplamaların gerekli önlemler alınarak ömrünün uzatılmasında önem teşkil eder.


Zirkonyum Kron Tedavileri
Zirkonya doğada bulunan bir elementtir. Bilgisayar destekli sistemler kullanılarak kazıma yöntemi ile diş hekimliğinde kullanıma girmiştir. Dayanıklılığı çok yüksek olduğu için özellikle arka bölgelerde çiğneme kuvvetinin fazla olduğu hastalarda tercih edilmektedir. Son derece biyouyumlu bir materyaldir ve beyaz renktedir.bu sayede dişetinde koyu renklenme yapmaz. Zirkonyumun ışık geçirgenliğinin olmaması nedeniyle bu materyali özellikle renklenmiş dişlerin tedavisinde tercih edilir. Altyapı materyali olduğu gibi monolitik zirkonyum kron- köprü tedavileri de mevcuttur. Zirkonyum ve tam seramik restorasyonların metal destekli restorasyonlara göre en önemli avantajı ise biyouyumlu malzemeler olmalarıdır. Özellikle diş eti hastalığı olan kişilerde zirkonyum tedavisi önerilmektedir.

Zirkonyum Diş Kaplamaları Özellikleri
    • Sağlam bir yapıya sahiptir ve bunun nedeni özel bir fırınlama işleminden geçirilmiş olmasıdır.
    • Çatlama, kırılma, aşınma gibi risklere karşı yüksek mukavemet özelliği sergiler.
    • Korozyona karşı ideal direnç özelliğine sahiptir.
    • Tıpkı diş minesi gibi ışık geçirgenliği bulunur.
    • Işığı geçirmesi ise doğal beyaz bir renk sergilemesini sağlar.
    • Metal içermez ve diş etine uyumlu bir materyaldir.
    • Kullanım ömrü uzundur.
    • Isı geçirgenliği azdır ve bu da sıcak – soğuk hassasiyeti yaratmasını önler.
    • Ağızda kötü tat yaratmaz ve tat değişimine neden olmaz.
    • Diş etlerinde koyu bir renklenmeye yol açmaz.
    • Renk değişimi gerçek dişler ile kıyaslandığında çok daha düşük bir risktir.
    • Metal içermemesi nedeniyle metalden kaynaklanan alerjik reaksiyon yaşanmaz.
    • Parlak ve pürüzsüz bir yüzeye sahiptir.


 Zirkonyum diş kaplamanın hangi durumlarda yapılır?
    • Dişlerde aşırı çürük, defekt ya da hasar olması
    • Dişlerde aşırı düzeyde aşınma meydana gelmiş olması
    • Diastema yani diş aralarında ayrıklık olması
    • Travma kaynaklı kırık diş probleminin bulunması
    • Dişlerin renk değişimine uğramış olması
    • Diş beyazlatma işlemleri ile başarılı bir sonuç alınamamış olması
    • Eksik diş sorunun olması ve köprü tedavisi ya da implant üstü olarak kaplama uygulanması talebi
    • Ortodonti tedavisi ile çözülemeyen diş çapraşıklığı probleminin olması
    • Dişlere kuron ya da köprü uygulanmış olması
    • Diş dolgusunun estetik görünmüyor olması
    • Diş eti çekilmesi nedeniyle diş estetiğinin bozulmuş olması



Zirkonyum Kaplama Yaş Sınırı
Gelişim çağında olan bireyler için zirkonyum kaplama yapılması önerilmez. Bunun nedeni ise çenenin gelişim çağında büyümeye devam ediyor olmasıdır. Dolayısıyla bu gelişim devam ederken kaplama yapılması durumunda zamanla aralanmalar gözlemlenebilir. Bir yaş sınırı olarak düşünülmese de 18 – 20 yaştan önce söz konusu işlemin yapılması tavsiye edilmiyor. Gelişim çağının tamamlanmasının ardından ise güvenle zirkonyum kaplamalardan faydalanılabilir.

Zirkonyum Kaplamalar Düşer Mi?
Dişe zirkonyum kaplama özel bir yapıştırıcı materyal ile sabitleniyor. Bu nedenle düşmesi ihtimali yok denecek kadar azdır. Sadece dişe çok sert bir darbe alınması gibi durumlarda bu ihtimal gerçekleşebilir. Bunun dışında beslenme, konuşma gibi fonksiyonlar sırasında düşmesi mümkün olmaz.

Metal Destekli Porselen Kron – Köprü Tedavileri
Metal destekli porselen uygulamaları yıllardır kullanılmaktadır. Bu materyalleri tam dişsiz ağızların implant ile tedavi edildiği vakalarda tüm çeneyi kapsayan tek parça restorasyonlarda ya da yine implant destekli arka bölgelerdeki protetik restorasyonlarda tercih etmekteyiz.

Emax Kaplama Nasıl Yapılır? 
Emax kaplama dayanıklılığı estetik görünümle buluşturan, özel bir seramik materyal kullanılarak gerçekleştirilen diş kaplama yöntemidir. Doğal bir görünüm sunarken aynı zamanda sağlamlık beklentisini de büyük ölçüde karşılıyor. Tamamen seramikten hazırlanıyor olması nedeniyle bu diş kaplamaların metal içermediğini, ışık geçirgenliğinin gayet ideal düzeyde olduğunu ekleyelim.
Yüksek estetik ile birlikte uzun ömürlü bir kullanım imkanı da sunan bu kaplamalar insan vücudu ile tamamen uyumlu malzemeden hazırlanıyor. Geniş bir renk skalası sunduğundan kişinin doğal dişleri ile uyumlu olan bir renk tonunun tercih edilmesine olanak tanıyor.

Emax Kaplama Nasıl Uygulanır?
Üretiminde yüksek kalitede monolitik lityum disilat blok kullanılan emax kaplama CAD-CAM frez sistemiyle yapılıyor ve kişiye özel olarak laboratuvar ortamında hazırlanıyor. Bu nedenle üretimin her hasta için ayrı olarak yapıldığını belirtelim. Öncesinde ise hastanın diş ölçülerinin alınması gerekir. Diş ölçüsü klasik kalıp yardımıyla ya da dijital yolla alınabiliyor. Seçtiğiniz kliniğe bağlı olarak ölçü alınması yöntemi değişebilir ancak bu işlemin acı vermediğini bilmenizde fayda var.

Ölçülere göre özel olarak hazırlanan kaplamalar dişe mükemmel bir şekilde uygulanır. Metal içermiyor olması nedeniyle dişlerde ağırlık hissi yaratmaz. Aynı zamanda dişe tam oturmaması ya da boşluk kalması gibi sıkıntıların yaşanmadığını da eklemeliyiz. Hasta açısından zorlayıcı bir boyutu yoktur. Kaplamaların hazırlanması için çok uzun süre beklenmesi de gerekmez.


Emax Kaplama Hangi Durumlarda Uygulanır?
Sararmış Dişler
Dişlerde sararma pek çok nedene bağlı olarak ortaya çıkabilir. Kimi zaman diş beyazlatma yöntemi ile başarı sağlanamaz ve bu gibi durumlarda diş kaplama seçenekleri değerlendirilir. Genetik unsurlara bağlı olarak da sarı diş görünümü olabileceğini unutmamak gerekir. Bu diş kaplamalar kırılma ve bükülmeye karşı dirençlidir. Daha beyaz ve daha güzel görünen dişler için güvenle tercih edilebilir.

Eğri Dişler
Çok fazla olmaması kaydıyla dişlerde hafif eğrilikler bulunması durumunda da e-max kaplamanın uygulanmasında bir sakınca bulunmaz. Genellikle ön dişlerde hafif eğrilik olması durumunda dişin yapısını restore etmek için devreye bu diş kaplamalar girebiliyor. Gülüş tasarımı uygulamalarında da gayet başarılı bir sonuç sunuyor.

Kanal Tedavili Dişler
 Dişe daha önce kanal tedavisinin uygulanmış olması ya da sadece çürük tedavisi ve dolgu yapılması durumunda da e-max kaplamaların uygulanması mümkündür. Kanal tedavisinin yapılması durumunda diş biraz daha kırılgan bir yapıya sahip olabilir. Ancak sağlam yapısı ile bu diş kaplamalar zayıf olan dişlerin onarımında güvenle kullanılabiliyor.

Kırık Dişler
Bazen dişte geniş bir çürük olması ya da travmalar dişin kırılması ile sonuçlanıyor. Dişinde kırık olanlar da diş kaplama yönteminden faydalanabilir. Kırık ile birlikte dişinde çatlak olanların da faydalanabileceği bir diş kaplama yöntemi olduğunu ekleyelim.

Emax Kaplamanın Avantajları Neler?
Genel olarak emax kaplama avantajlarını şu şekilde sıralayabiliriz:
    • Metal alaşım içermez ve bu sayede diş eti hizasında mor ya da gri bir renklenmeye neden olmaz.
    • Alerjik reaksiyon riski barındırmaz.
    • Renk skalasının geniş olması, kişinin doğal diş görüntüsüne en yakın rengin seçilmesine olanak tanır.
    • Aşınmaya karşı oldukça dirençlidir ve bu yönü de kullanım süresinin uzun olmasını beraberinde getirir.
    • Alternatiflerine nazaran sıvı emme özelliği çok daha düşüktür.
    • Özel üretim teknolojisi sayesinde plak birikimi çok daha az olur. Dolayısıyla periodontal olarak gayet sağlıklı olduğu söylenebilir.
    • Özel bir yapıştırıcı malzeme ile dişe uygulanır. Bu özel materyal zamanla renk ve şekil değişimi yaşanmasına yol açmaz.
    • Işık geçirgenliğinin yüksek olması opak değil şeffafa yakın bir görüntü sunmasını sağlar. Bu da doğal diş görünümü elde edilmesine olanak tanır.


Konservatif Diş Tedavisi

Konservatif diş tedavisi diş hekimliğinde restore edilebilecek durumda olan dişlerin minimum invaziv yöntemlerle tedavisini amaçlamaktadır. Dişte çürük, travmadan kaynaklı kırık ya da doğuştan oluşan defektlerin sağlam diş dokusu korunarak kompozit dolgu ya da hibrit seramik materyaller kullanılarak restore edilmesini sağlar. Sıklıkla yapılan tedaviler, kompozit dolgular, inley- onley seramik restorasyonlar, kompozit laminalar (bonding)dır.

Kompozit dolgu; dişlerde çürüme, çatlak, kırık gibi durumlarda yapılan bir tedavi seçeneğidir. İşlem sırasında dişteki çürük kısım temizlenir ve kompozit dolgu materyali ile doldurulur.

Inley-Onley Seramik Restarosyonlar, kalan diş dokusunun dolgu yapmak için yeterli olmadığı durumlarda tercih edilen bir tedavi seçeneğidir. Kuvvet dayanımı dolgudan daha yüksek olan seramik materyallerden yapılır. Ağızdan alınan ölçü ile dental laboratuarda hazırlanır.

Kompozit laminalar ön bölge dişlerde oluşan kırık tedavilerinde , dişler arasındaki boşluğun (diastema) kapatılması istenen durumlarda ya da minimal şekil değişikliği için uygulanabilen bir tedavi yöntemidir.
 
X
WhatsApp destek ekibimiz sorularınızı cevaplıyor
Merhaba, nasıl yardımcı olabilirim?
WhasApp Destek