Koruyucu Diş Tedavileri

Koruyucu diş tedavileri, diğer tüm hizmetlerde olduğu gibi diş hekimliğinin de temelinde yer almaktadır. Ağız ve diş sağlığını desteklemek, dişlerin ve diş etlerinin sağlıklı olmasını sağlamak amacıyla yapılan tüm uygulamalar koruyucu diş tedavilerini kapsamaktadır. Koruyucu diş hekimliği, uygulamaları zamanla meydana gelebilecek ağız ve diş problemlerini önlemeye çalışmaktadır. Altı ayda bir düzenli olarak diş hekimliğine gidilmesinin önerilmesindeki en büyük sebep koruyucu diş hekimliğidir. Diş hekimliğindeki gelişmelerle birlikte ağız ve diş problemlerinin önlenmesi daha kolay hale gelmiştir. Gündelik yaşamda düzenli diş fırçalanması ve diş ipi kullanımı koruyucu diş hekimliğinin önemli adımları arasında yer almaktadır. Bununla birlikte altı ayda bir profesyonel bir ağız ve diş sağlığı kontrolü de koruyucu diş hekimliğinin olmazsa olmazıdır.

Ağız Kokusu Tedavisi

Halk arasında ağız kokusu, tıp literatüründe ise halitosis adıyla bilinen rahatsızlık, ağızda bulunan bakterilerin hidrojen sülfür içerikli salınımlarından dolayı ortaya çıkar. Hem kişiyi hem de çevresindekileri rahatsız eden bir kokudur.

Ağız kokusu kişinin sosyal hayatını olumsuz yönde etkiler, kişide sosyal baskı, özgüven eksikliği ve psikososyal stres gibi problemlerin ortaya çıkmasına sebep olur. Hastalar kendilerini rahatsız hissettiği için ya da çevresindekilerin teşviki ile ağız kokusu probleminden dolayı diş hekimlerine başvurur. Diş çürüklerinden sonra diş hekimlerine yapılan en sık ziyaretlerin sebebi ağız kokusudur.

Ağız Kokusu Nasıl Giderilir?
Ağız içi kaynaklı ağız kokusu sorununun yüzde 100 tedavisi mümkündür. Dişleri düzenli olarak fırçalamak, diş ipi kullanmak, diş eti iltihaplarını tedavi ettirmek gerekir. Ağız kokusu olan hastaların sigarayı bırakması, diş ve diş etlerine zararlı asitli gıdalardan uzak durması önerilmektedir.
Ağız kokusunu engellemek için 6 ayda bir diş hekimi kontrolüne gidilerek diş taşı temizliği yaptırılmalıdır. Çürük ve hatalı protezler tedavi ettirilmeli, diş eti problemi olanlar diş eti hastalıkları uzmanına görünmelidir.

Ağız kokusu sosyal hayatı etkileyen, ciddi hastalıkların habercisi olabilen önemli bir problemdir. Bu hastalığın tedavisi için mutlaka diş hekimini ziyaret etmek gerekmektedir.

Ağız Kokusu Neden Olur?
Ağız kokusu, patolojik ve fizyolojik sebeplerden dolayı oluşabileceği gibi bazı durumlarda her iki sebep beraber bulunabilir. Ağız kokusu sebepleri şöyle sıralanabilir;
    1. Diş Eti Hastalıkları: Ağız içi enfeksiyonları ve ilerlemiş diş eti hastalıkları ağız kokusuna sebep olabilir.
    2. Bazı Gıdalar: Soğan, sarımsak, yumurta gibi gıdaları ve tütün ve alkol ürünlerini tüketenler ya da bunları tüketmeyi alışkanlık haline getirenlerde ağız kokusu görülür.
    3. Ağız Hijyenine Dikkat Etmemek: Diş fırçalama alışkanlığı olmayan kişilerde diş çürükleri artar ve buna bağlı olarak ağız kokusu ortaya çıkar.
    4. Ağız Kuruluğu: Devamlı kullanılan bazı ilaçlar tükürük salgısında azalma meydana getirir ve buna bağlı olarak ağız kokusu meydana gelebilir.

Tüm bunlara ek olarak ağız kokusu; akciğer iltihabı, şeker hastalığı, böbrek yetmezliği, bademcik iltihapları, mide ve bağırsak hastalıkları, diş çürükleri, yarık damak, karaciğer ve metabolizma bozuklukları, ağız kanserleri gibi hastalıkların habercisi olabilir. Bu sebeple ağız kokusunun sebebi bulunmalı ve mutlaka tedavi olunmalıdır.
 

Hassas Diş Tedavisi

Hassas Diş Nedir?
Diş hassasiyeti kişilerde yaygın görünen bir sorun haline gelmiştir. Zamanla oluşum sağlayan diş hassasiyeti yanlış diş fırçalama tekniklerinden, diş bakımının yapılmamasından, diş eti hastalıklarından, çürük ve tartar birikiminden, ağız içinde gerçekleştirilen farklı işlemlerden kaynaklanabilir.

Hassas Diş Tedavisi Nasıl Uygulanır?
Hassas diş tedavisi aralıklı periyodlarla hekim kontrolü gerektiren bir tedavi türüdür. Kişiden kişiye uygulama yöntemleri değişiklik göstermektedir. Kişilerin diş macunlarına ve diş fırçalarına dikkat ederek ağız ve diş temizliği sağlamaları önemli unsurlardan bir tanesidir. Hassas dişlerin güçlendirilmesi ve ağrının azaltılması için flor uygulanabilir. Diş etindeki yaşanan sorunların da diş hassasiyeti yaratması açısından diş grefti(diş eti tedavisi) gerçekleştirilebilir. Yapılan tedaviler sonucu diş hassasiyetinin giderilmesi mümkün olmazsa uzman hekimler tarafından kanal tedavisi yapılabilir.
 

Diş Sıkma Tedavisi

Diş Sıkma-Bruksizm
Uyku sırasında dişlerini gıcırdatma olarak bilinen Bruksizm, stresli kent yaşamının neden olduğu rahatsızlıklardan biridir. Kısa vadede çene kaslarını etkileyen ve uzun vadede dişlerin aşınmasına neden olan Bruksizm rahatsızlığının önüne geçilmez ise dişlerdeki hasar her geçen gün artabilir. Diş sıkma problemi yaşayan kişilerin ilk yapması gereken şey bir gece plağı kullanmaktır. Gün içerisinde çene ve baş ağrısı şikâyetlerinden yakınan hastaların gece kullandıkları plaklarla diş sıkma problemi en aza indirilebilmektedir.

Diş Sıkma Neden Olur?
Diş sıkma problemi, çevresel faktörlerden kaynaklanabildiği gibi genel olarak kişisel faktörler nedeniyle ortaya çıkmaktadır. Bozuk çene yapısı gibi morfolojik faktörler, stres, kaygı bozuklukları gibi psikolojik nedenler, beyin travmaları gibi nörolojik sebepler, uyku bozukluğu durumları, ilaç yan etkileri, genel duygusal kişilik, gün içerisinde yaşanan stres, dengesiz beslenme gibi faktörler, bruksizm problemine neden olabilmektedir. Bazı kişilerde her uyku sırasında diş gıcırdatma yaşanabilirken, bazı kişilerde zaman zaman ortaya çıkabilmektedir.

Diş Sıkma Olarak Bilinen Bruksizm Belirtileri Nelerdir?
Diş sıkma probleminin, uyku sırasında kişinin kendisi tarafından tespit edilebilmesi zor olabilmektedir. Ancak bazı hastalar zaman zaman kendi diş gıcırdatma seslerine uyanabildiklerini aktarmaktadırlar. Hastaların birlikte yaşadıkları kişiler tarafından aktarılan öyküleri ya da uyku sonrasında görülen bazı rahatsızlıklar diş sıkma problemine dair bazı belirtileri tanımaya yardımcı olmaktadır. Uyku sırasında bilinçsiz olarak dişlerini sıkan, diğer bir ifadeyle dişlerini gıcırdatan hastalar ertesi gün kulak ön bölgesinde baş ağrısı şikâyetinden yakınmaktadırlar. Sabahları yaşanan yüz kaslarındaki yorgunluk, boyun ve hatta sırt ağrıları diş gıcırdatma probleminin belirtileri arasında yer alabilmektedir.

Bruksizm Dişlere Zarar Verir mi?
Halk arasında diş gıcırdatma olarak bilinen Bruksizm rahatsızlığı yaşayan kişilerin sık karşılaştığı problemler arasında; dişlerin zamanla aşınması sonucu meydana gelen hassasiyet problemi yer almaktadır. Soğuk ya da sıcağa karşı gelişen bu hassasiyet sonucunda kişilerin yaşam konforu olumsuz etkilenebilmektedir. Tedavi edilmeyen diş gıcırdatma problemi zamanla diş kırıklarına dahi neden olabilmektedir. Diş etlerinde çekilmelere neden olabilen diş sıkma problemi çene takılmalarına da yol açabilmektedir.

Diş Gıcırdatma Tedavisi Mümkün mü?
Bruksizm rahatsızlığı, gece plağı ile en aza indirilebilmektedir. Gece plağı dişlerin birbirini aşındırmasını engellediği gibi gıcırdatmayla sonuçlanan yan hareketleri de en aza indirir. Böylece tedavi sürecinde dişlerdeki hasar minimuma iner.

Diş Gıcırdatma Problem Olmaktan Çıkıyor
İleri teknolojiye sahip cihazların ve malzemelerin kullanıldığI Selin Dental Clınıc te diş gıcırdatma şikâyeti ile başvuran kişiler ilk etapta uzman hekimler tarafından muayene edilir. Gerekli durumlarda radyolojik testlerle dişlerin durumu tespit edilir. Varsa diş çatlakları ya da çene yapısı görüntülenir. Hastaların dişlerine ve çene yapılarına uygun gece plağı uygulaması ile tedavi süreci başlatılır. Uzman diş hekiminin uygun gördüğü tedavi süreci boyunca dişlerin zarar görmesi engellenir. Selin Dental Clınıc hekimleri, diş sıkma probleminin altında yatan nedenin tespiti için hastalarına gerekli yönlendirmeyi yaparak yardımcı olmaktadır.